Kavaldunyasi
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Kavaldunyasi

kaval dünyası, , , na hoş, , , geldiniz...
 
AnasayfaAramaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Djivan Gasparyan'la Söyleşi 2

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Kaval Dunyasi
Admin
Kaval Dunyasi


Mesaj Sayısı : 124
Kayıt tarihi : 16/08/07

Djivan Gasparyan'la Söyleşi 2 Empty
MesajKonu: Djivan Gasparyan'la Söyleşi 2   Djivan Gasparyan'la Söyleşi 2 EmptyC.tesi Ağus. 18, 2007 2:43 pm

Ermeni müziğiyle ilgili en önemli kaynağınız Komitas sanırız.

Komitas olmazsa biz de müzik olmaz. Komitas bin yıl sonra da insanların çalacağı ezgiler üretmiş bir kompozitördür. Hep Kafkas ezgileri için de dolaşmıştır. İlk derleme çalışmalarımızı o yapmıştır. Ermeni olmasına rağmen üniversite tezini Kürt müziği üstüne yapmıştır. Anadolu ve Kafkasya'yı gezmiştir. Halkların kültürlerine büyük saygı ve sevgi duymuş, onları özenle incelemiştir. Halk müziği eserlerini notaya alarak geleceğe kalmasını sağladı. Kendi kompozisyonlarında halk müziğinden ezgileri klasik müziğe uyarladı.

Türk müziğiyle Ermeni müziği arasındaki ilişkiyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Şunu söylemek isterim ki, Ermeni müziğinin her yapılan işini sevmiyorum. Kafamda illa ki Ermeni müziği yapmalıyım diye bir şey yok. Ermeni müziğinden yola çıktım ama şimdi dünya müziği yapıyorum. Bana en yakın gelen müzik ise Ermeni-Türk müziği bileşimidir. İkisi de kulaklarımda yer edinmiş müziklerdir. Öyle şarkılarımız var ki, sizin mi yoksa bizim mi ayırt etmek mümkün değil. Bu şarkılar için senin mi yoksa benim mi tartışmasını yapmanın bir anlamı yok. Halklarımız da, şarkılarımız da kardeştir. Yurtdışına çıktığımda da diğer halkların müziklerine böyle bakıyorum. Hepsinden bir şeyler almaya çalışıyorum.

Bunca yıl sonra Türkiye'ye gelince neler hissettiniz?

Gelirken bir korkum, çekingenliğim vardı, bunu kabul etmeliyim. Çünkü yıllar önce de gelmek istemiştim ve gelememiştim. Ama o yıllarda emin değildim, Türkiye mi istememişti, yoksa Rusya mı istememişti? Sadece KGB bana »Türkiye'ye giremezsin« demişti. Şimdi ne olacağını merak ediyordum. Havalimanına girer girmez tüm korkularım gitti. Görüştüğüm her insan beni öyle bir şımarttı ki, şu düşüncem bir kez daha kanıtlandı: Dünyada kötü millet yoktur.

Türkiye'de pek çok ünlü Ermeni müzisyen yetişti. Udi Hrant bunlardan biri. Ayrıca Osmanlı'dan bu yana enstrüman yapımcılarının büyük çoğunluğu Ermeni.

Udi Hrant bir zamanlar Erivan'a gelmişti. Çok güzel bir konserini izlemiştim, iyi hatırlıyorum. Hatta beraber çalmak istemiştim ama bir türlü görüşemedik. Ermeni pek çok enstrüman ustasının olduğu doğrudur. Erivan'da mesela tek bir klarnet ustası vardır. Tek kollu bir köylüdür. Şahane klarnetleri vardır. Bir yanda klarnet fabrikası, diğer yanda tek koluyla şahane klarnetler yapan bir usta. Çık işin içinden.

Sedefli bir tar yaparlardı bir zamanlar, çalmaya kıyamazdın. Karşısına oturur, onunla sohbet ederdin. Ne yazık ki şimdi hiç usta kalmadı Ermenistan'da. Gençler de bu işe gönül vermiyor. Büyük çoğunluğu yurtdışına kaçtı. Her bir kuş bir yerden bir yere göç edeceği zaman kendi sürüsüyle gitmeli. Karga güvercin sürüsüyle uçar mı? Karga, karga sürüsüyle uçar. Onlar tek başlarına gittiler ve aradıkları sürüyü bulamadılar. Tutunamadılar, hayal kırıklığına uğradılar. Keşke orada da bir arada olsalardı. Ben Amerika'ya 34 defa gittim. Orada kalıp çok iyi şartlarda yaşayabilirim. Dünyanın pek çok yerinde böyle yaşayabilirim. Rusya'ya gidebilirim. Size ilginç bir şey diyeyim, Stalin sonrasında Rusya'da ünlenen ilk yabancı benim. Ama dönüp dolaşıp Erivan'daki evime geliyorum.

Erivan'daki günlük yaşamınız nasıl?

Erivan'da herkes beni tanır. Pazara, çarşıya çıkarım. Evin alışverişini ben yaparım. Önce şöyle bir turlarım, nerede ne var bakarım. Sonra alışverişimi yaparım. Karşılaştığım herkes sevgi, saygı sunar. »Maestro, maestro!« diye çağırırlar. Para almazlar. O insanların içinde de müzisyenler vardır. Bu sevgi parayla satın alınmaz. Para insanların yolunu açar ama yerin dibine de sokar. İki ucu var yani.

»Gaspar« ne demek?

Gaspar, Muş'un eski adıdır. Atalarım Muş'tan geliyor.

Muş'u hiç gördünüz mü?

Hayır, hiç nasip olmadı... Ama şu ezgiyi biliyorum... (»Burası Muş'tur yolu yokuştur«u gülerek söylemeye başlıyor.)

Şu anda beraber albüm hazırlığı yaptığınız Erkan Oğur'u daha önce dinlemiş miydiniz?

Albümlerini Erivan'a göndermişlerdi. Ama Erivan'da birkaç gün kalabildiğim için tam anlamıyla dinleyemedim müziğini. Şimdi Erivan'da Türk müziği üstüne daha da yoğunlaşacağım. Erkan'ın burada bana gösterdikleri üstüne düşüneceğim. Yanımda pek çok albüm götürüyorum.

Stüdyodaki çalışmalarda neler hissettiniz? Çalışmalar nasıl gidiyor?

Çok verimli oldu diyebilirim. Diğer ülkelerin müziklerini gücendirmeyelim, ama Türk müziğinin makamları bana çok etkileyici geliyor. Buradaki birkaç gün içinde iyi Türk müzisyenleriyle görüştüm. Onlardan bir şeyler öğrenmeye çalıştım. Bugün yapılan çalışmalar gösteriyor ki, iki ülkenin halkların müzikleri hala birbiriyle içiçe duruyor. Bu çok mutluluk verici bir durum. Ayrıca şunu hemen ekleyeyim: Ben iyi müziğin kokusunu çabuk alırım. Hep onun üstüne giderim. Ben bir profesyonelim. Kötü müziği bünyem kabul etmiyor. Eminim ki müziklerimizin kardeşliğinden çok güzel ezgiler ortaya çıkacak.

Salih Nazım Peker & Ulaş Özdemir

Kaynak: www.Kalan.com
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://kavaldunyasi.yetkin-forum.com
 
Djivan Gasparyan'la Söyleşi 2
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Kavaldunyasi :: Üflemeli Enstrumanlar :: Duduk-
Buraya geçin: